FARGO & PAUL BUNYAN

Coen Filmografisi gerçekliğe ve fantaziye ait sınırlarda dolaşan anlarla doludur. Fargo filmi bembeyaz açılışıyla bu sınırların iyice muğlaklaştığı bir anlatıya davet etmektedir bizi. Filmin başında bir çeşit şakayla bunun gerçek bir hikâyeden alındığı ifade edilmiştir. Bu gerçeklik tıpkı ayna metaforundaki görüntünün gerçekliği gibidir. Algılar dünyasında lineer zamanda yaşanmamış (belki de yaşanıp yaşanmadığını hiç bilmeyeceğimiz ),fakat her halükarda yaşanma ihtimali olan bir hikâye. Bu ihtimal Coen hikâyeciliğinde bir manivela noktası oluşturmaktadır.

Fargo’da da tıpkı diğer filmlerde olduğu gibi bu zor, ama en ilgi çekici oluş ihtimali üzerinden hikâye anlatılmak istenir. Karısından ve karısının ailesinden mustarip araba satıcısı Jerry Lundegaard bir plan yapar.(Vavien filmindekine oldukça benzeyen) Bu palana göre karısı kaçırılacak ve kayın pederinden önemli bir fidye isteyecektir. Bunun için iki kötü karakterle anlaşır. (Carl Showalter ve Gaear Grimsrud.) Bu kaçırılma gerçekleşir ve Coen Sinemasında sıklıkla karşılaştığımız tesadüfler hikayede kontrolü ele alır. Bu düşük ihtimaller ve aksaklıklar silsilesi olayı ilginçleştiren ve hikâyeye Coen kardeşler usulünce bir lezzet katan sos gibidir. Örneğin esasında filmin bir diğer hikayesini oluşturan hamile şerif Marge Gunderson hikayeye ilk yarım saatten sonra dahil olur. Bu bilinçli bir şekilde yapılmış bir izlek sapmasıdır ve seyirci kendini korkmakla gülmek arasında kaldığı karakterlerin içinde bulur. Bu olağandışılık ve özgünlük filmin temel cazibesini oluşturmaktadır.

Filmde yer alan karakterler esasında anormal durumları “anormal derecede normal karşılayabilme” yetileriyle ön plana çıkmaktadırlar. Özellikle Marge Gunderson karakterinin kocasıyla olan ilişkisindeki oldukça formal yön ve yaşadığı vahşet karşısındaki hali bu anormalliği ortaya koyacak sakinliktedir. Sinema tarihinin en garip ikililerini oluşturan Carl Showalter ve Gaear Grimsrud içinde durum farksızdır. Birbirinden tamamen zıt insanlar ve asla kestirilemez tepkileriyle seyirciyi uyanık tutmayı başarmışlardır.

paul-bunyan
Brainerd, Minnesota’daki Paul Bunyan heykeli

Filmde resmedilen ve Amerikan Taşrasında sıkça karşılaşılan Paul Bunyan karakteri de oldukça ilgi çekicidir. Paul Bunyan oduncu kıyafetleri içinde koca baltasıyla duran biridir. Bir folklor ürünü olarak değilse de son yüzyıl anlatı geleneği ile Amerikan bilinçdışında bir varoluş kazanmıştır. Bu korkutucu kasabalı karakter Amerikan şehirlisinin kendi kasabasına bakışını Cohenlerin çocukluktan beslenen genel tarzını ortaya koymaktadır. Basit insanın, yani bu hikâye de karlar içinde uzakta yaşayan kasabalının)   herkesin zannettiğinin aksine çok enteresan hikâyeler yaşayabileceği düşüncesi bu bakış açısını oluşturmaktadır. Nihayetinde Jerry’nin planı, yani küçük adamın karışık denklemi çözülememiş (tutmamış), ve filmin son kısmından anladığımız kadarıyla Paul Bunyan bir kötücül hortlak gibi Gaear Grimsrud ile temsil bulmuştur. Fargo sonrasında diziye uyarlanan; üzerine çokça yazılan çizilen bir film olarak kendi imgesi etrafında tıpkı Paul Bunyan miti gibi bir mit oluşturmuştur.

Yorum Bırak

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir